Dünyanın artan nüfusu ve artan refah seviyesi, enerji tüketimini yoğun olarak arttırmıştır. Bu yoğun enerji kullanımı; hem enerji tedarikinde sorunlara yol açmakta, hem de enerjinin üretimi sırasında oluşan kirlilik büyük sorunlara yol açmakta, en önemlisi küresel ısınma denen büyük bir tehdidi tetiklemektedir.
Bu amaçla günümüzde enerji çok önemli bir konudur. Ayrıca enerjiyi sadece elektrik enerjisi ya da yakıt olarak düşünmemek gerekir. Gıda (hem hayvan hem insan gıdası) olarak da enerji dün olduğu gibi bugün de dünyadaki en önemli konulardan biridir. Gün geçtikçe tarımsal olarak birim alandan üretilen kalori arttırılmaya çalışılmakta ve çeşitli yöntemlerle bu alanda ciddi başarılar elde edilmektedir. Ancak elbette ki yine bu tip enerji üretiminde de çevreye etkiler, üretim arttıkça daha kaçınılası yapıya gelmektedir.
Enerjinin üretimindeki sorunlar, enerjinin dağıtım ve kullanımında düzensiz uygulamalarla artmaktadır. Bilinçsiz elektrik ve yakıt tüketimi yapabilme lüksümüz olan (Türkiye için) 20 yıllık bir süreçten geçtik. Ancak bundan sonrasında böyle bir lüksümüz olmayacak. Aslında önceden de yoktu ancak sorunun nasıl şekilleneceği ve ne kadar büyük olacağı konusunu düşünmedik ve planlamadık. Bulunduğumuz noktada her adımı planlı ve akıllıca atmak zorundayız.
Elektrik ve yakıt tüketimi gibi gıda olarak enerji tüketimi yetersizden ziyade düzensiz durumdadır. Dünyada birçok insan, gerekenden fazla gıda tüketerek organizmasındaki tüm sistemlerinden çeşitli rahatsızlıklar duyarken, bundan daha fazla sayıda insan yetersiz beslenmektedir. Fazla kilo, tüm vücuda hak etmediği bir baskı yapmakta, tüm sistemleri yıpratmakta ve yaşam kalitesini düşürmektedir.
Bu anlamda hem gıda anlamında hem de evsel ve sanayi enerji anlamında üretimin yeterli ancak tüketimin düzensiz ve hovardaca olduğunu düşünüyorum. Bence küresel ısınma ile başlayan sorunlar zinciri, yanlış kullanılan enerji sebebi ile vuku bulmaktadır. Hem küresel ısınma, hem evsel ve sanayi enerji üretimi sorunları (ki bu sorunlar bildiğimiz gibi savaşlara da yol açmakta), hem de insan sağlığı açısından enerji sorununu aşmada en büyük anahtar enerjinin üretilme noktasında değil, dağıtımı da kapsayacak şekilde tüketimi noktasındadır.
Peki, neler yapmalıyız? Açıkçası artık, geldiğimiz bu noktada yapmamız gereken her anlamda gerektiği kadar tüketmek. Gerektiği kadar yiyeceğiz. Bu anlamda fazla enerjimizi spor veya diyet yaparak da atmak çözüm değil ve olmamalı. Tükettiğimiz fazla ürün, kaynakların gereğinden fazla tüketilmesi sorununu beraberinde getirmekte. Sadece gıda değil, aldığımız fazladan naylon poşet, dinlediğimiz radyo için fazladan bir pil, hunharca giyip hızlıca eskittiğimiz ayakkabı da çeşitli yollardan fazla enerji tüketimi demek. Mesela bir düşünelim, keyif için güçlü bir sürat motoru ile bir saatlik gezintinin bu anlamda artılarını ve eksilerini. Eğlenelim elbet ancak alternatifler üreterek… Sürat motorunun yerine belki yelkenli bir tekne ile dolaşmak gibi seçimler yapalım. Ayakkabımızı tamir ettirelim, marketten aldığımız her ufak ürün için bir poşet daha almaktan kaçınalım, güneş enerjili radyo kullanmaya çalışalım. Kısacası aklımızı kullanalım, kendimize bilgi katalım.
Bu konuda en doğrusunu Mevlana Celaleddin’ i Rumi vasiyetinde şöyle belirtmiş (benim çalışma odamda sürekli asılıdır) :
“Ben size gizli ve açık olarak Tanrı’dan korkmayı, az yemeyi, az uyumayı, az söylemeyi ve daima şehvetten kaçınmayı, halkın eziyetine ve cefasına dayanmayı, avam ve sefihlerle düşüp kalkmaktan uzak bulunmayı, kerim olan salih kimselerle beraber olmayı vasiyet ederim. Çünkü insanların hayırlısı, insanlara faydası dokunandır. Sözün hayırlısı az ve öz olanıdır.” (Eflaki II:165)
Güzel bir dünyaya dair umutlarla, sevgiler
Hakan Ozan Erzincanlı
Ziraat Yüksek Mühendisi