Twitter

AB ORTAK TARIM POLİTİKASI

Tarımsal üretimin artırılması, üreticilere daha iyi bir yasam seviyesi sağlanması ve piyasaların istikrara kavuşturulması yoluyla arzın devamlılığının sağlanması hedeflerini gerçekleştirmek üzere oluşturulan Ortak Tarım Politikası 40 yıllık bir geçmişe sahiptir.

 

Tarımsal üretimin artırılması, üreticilere daha iyi bir yasam seviyesi sağlanması ve piyasaların istikrara kavuşturulması yoluyla arzın devamlılığının sağlanması hedeflerini gerçekleştirmek üzere oluşturulan Ortak Tarım Politikası 40 yıllık bir geçmişe sahiptir. Dayanağını, 1957 yılında, altı Batı Avrupa Devleti (Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Fransa, Almanya ve İtalya) arasında imzalanan ve 1 Ocak 1958’de yürürlüğe giren Roma Antlaşması’ndan almıştır. Topluluğun en önemli, en gelişmiş, üzerinde en fazla tartışılan ve sürekli olarak reform önerilerine konu olan politikasını meydana getirmekte olup, Topluluk bütçesinin önemli bir bölümü bu amaçla kullanılmaktadır. 
Roma Antlaşması’nın 2. maddesine göre Topluluğun amacı, “Ortak bir pazarın kurulması ve üye ülkelerin zamanla ekonomi politikalarının birbirine yaklaşmasıyla, Toplulukta ekonomik yaşamın uyumlu şekilde gelişmesi, daha büyük ekonomik stabilite ile hayat standardının da hızlı bir şekilde yükselmesinin temini ve üye ülkeler arasında daha sıkı ilişkilerin teşviki” şeklinde ifade edilmektedir.  Antlaşmanın 3.  maddesine göre bu amacı geçekleştirebilmek için, üye ülkelerin yapmayı karar altına aldıkları işler arasında ortak bir tarım politikasının kabulü ve uygulaması da gelmektedir. Ortak Tarım Politikası (OTP) özellikle “Tarımsal kesimde çalışanların gelirlerini arttırarak, kendilerine adil bir yaşam düzeyi” sağlamayı amaçlamaktadır.
 
Ortak Tarım Politikası’nın amaçları;
Teknik ilerlemeyi geliştirerek,  tarımsal üretimi rasyonel biçimde artırarak ve üretim faktörlerini, özellikle işgücünü en iyi biçimde kullanarak tarımda verimliliği yükseltmek,
Böylece özellikle tarımla uğraşanların kişisel gelirlerini artırarak çiftçilerin iyi bir yaşam düzeyine kavuşmasını sağlamak,
Piyasalara istikrar kazandırmak,
Bu ürünlerin arzını güvence altına almak,
Ürünlerin tüketiciye uygun fiyatlarla ulaşmasını sağlamaktır.
Tarımsal üretimin artırılması, üreticilere daha iyi bir yaşam düzeyi sağlanması ve piyasaları istikrara kavuşturarak arzın devamlılığının sağlanması hedeflerini gerçekleştirmek üzere oluşturulan Ortak Tarım Politikası, üç temel ilkeye dayandırılmıştır:
 
Ortak Tarım Politikasının İlkeleri;
Tek Pazar (Pazar Bütünlüğü)
Topluluk Tercihi
Mali dayanışma.
Tek pazar ilkesi ile hedeflenen, malların üye devletlerarasında serbest dolaşımının sağlanmasıdır. Bu amacın gerçekleştirilmesi, ortak fiyatları, ortak rekabet kurallarını, istikrarlı döviz kurlarını, idari alanda, insan ve hayvan sağlığı konularında ilgili kural ve mevzuatın yakınlaştırılmasını gerektirmektedir. 
Topluluk tercihi ilkesi,  Topluluğun kendi üretimiyle ihtiyacının karşılanması ancak üretimin yetersiz olması durumunda ithalata başvurulması, bir başka deyişle Topluluk üretimine öncelik verilmesi, iç pazarın düşük fiyatlı ithalata ve dünya pazarlarında gerçekleşebilecek aşırı fiyat dalgalanmalarına karsı korunmasını da beraberinde getirmektedir. 
Mali dayanışma ilkesi, tarım alanında ortak bir politika izlenmesi ve bu politika çerçevesinde çeşitli mekanizmaların oluşturulması, gerekli harcamaları karşılayabilecek bir finansman kaynağının oluşturulmasını da gerekli kılmıştır. Bu hedefe yönelik olarak, Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu kurulmuştur (FEOGA). Fon, Birliğin yüksek fiyatlı destekleme politikasının finansmanını sağlamaktadır.
Avrupa ülkelerinde tarımsal faaliyetlerde teknoloji kullanımının artması, tesislerde teknik bilginin öneminin ortaya çıkması ve sanayici ile rekabet sorununun giderek artması sonucunda tarımsal örgütlenmeye duyulan ihtiyaç daha da artmıştır. Avrupa Birliği entegrasyonuyla birlikte sanayi alanında gümrük birliği vasıtasıyla bütünleşen Avrupa'nın tarımsal alanda da Ortak Tarım Politikası ile bütünleşmeye çalıştığı görülmüştür.  
Ortak Piyasa Düzenleri çerçevesindeki uygulamalar,  ilgili tüzüklerdeki şartları yerine getirmek koşuluyla resmen tanınmış olan Üretici Örgütleri tarafından yapılmaktadır. Genel olarak Avrupa Birliği'nde kooperatifler, üretici örgütü olarak tanınma hakkı almışlardır. 
Ortak Tarım Politikası karar alma sürecinde, kooperatiflerin hem ülkeler bazında hem de Avrupa Birliği düzeyinde rolleri ve etkileri büyüktür. 
Hükümetler ise bölgesel ve toplumsal kalkınmada kooperatifleri önemli bir araç olarak görmekte ve değerlendirmektedir. Özellikle tarımın, tarım dışı sektörlerle bütünleşmesinde, tarımsal pazarların iyileştirilmesinde ve tarımsal pazarların önemli bir kısmının denetimlerinde kooperatifler, önemli görevler üstlenmektedirler. Ayrıca birçok sektör içinde elde edilen iş hacimlerinin önemli kısmını yine kooperatiflerce gerçekleştirmektedir. 
Tarımsal faaliyetlerin sanayileşmesi ve tarımsal sanayi faaliyetleri yönündeki kırsal sanayi politikaları uygulamalarında da ağırlık çiftçi kuruluşlarına, özellikle kooperatiflere verilmektedir. 
 
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.