Evet, tüm dünya artık bu felaketin yaklaşmakta olduğunu anladı. Bazıları gönülsüz de olsa hemen herkes bir şekilde önüne geçmeye çalışıyor. Karbon vergisi, Kyoto Protokolü, yenilenebilir enerji yatırımları, çevre bilinci oluşturma çabaları derken; uluslararası anlaşmalar, ortak kararlar, ülkeler arasında işbirlikleri birbirini izliyor.
Bütün bu çabalar, bir yandan da yeni iş alanları ve çok sayıda yeni meslek ortaya çıkarıyor. “Green jobs” yani yeşil işlerden söz ediyoruz. İnsan kaynakları (İK) uzmanları buna “yeşil yakalı” da diyor. Mavi, beyaz derken, kariyer planları artık yeşil yakalı işleri de kapsıyor.
Halen dünyada çokça yeşil iş ve yeşil meslek var. Önümüzdeki dönemlerde daha da yeni yeşil işler ortaya çıkması bekleniyor. Şu anda istihdamı yaygınlaşan meslekler arasında; yenilenebilir enerji danışmanlığı, yenilenebilir enerji mühendisliği, rüzgar enerjisi uzmanlığı, rüzgar enerjisi teknikerliği, yeşil pazarlama danışmanlığı, karbon satış uzmanlığı, yeşil insan kaynakları yöneticiliği, çevre ve enerji hukuku uzmanlığı, organik tarım mühendisliği, doğal yaşam koçluğu, ekolojik turizm danışmanlığı, ısı yalıtım uzmanlığı, çevre mühendisliği, ekolojik bina tasarımcılığı, şehir planlama mühendisliği, atık su uzmanlığı ve içilebilir su uzmanlığı dikkat çekiyor.
Merkezi ABD’de bulunan ve bu alanda istihdam arayışına cevap veren Green Jobs şirketinin araştırmasına göre, halen dünya genelinde yenilenebilir enerji sektöründe çalışanların sayısı yaklaşık 2,5 milyon. En çok yeşil yakalı sırasıyla Çin, ABD, Brezilya ve Almanya’da çalışıyor.
2030’a kadar yeşil iş yaratmada liderliği biyolojik yakıt sektörünün alması ve 12 milyon yeni işin ortaya çıkması bekleniyor. Bunu 6,3 milyon işle güneş enerjisinden elektrik üretme sektörü izlerken, rüzgâr enerjisinden elektrik üretme sektörünün 2,1 milyon iş yaratması bekleniyor.
İşte O Meslekler
* Yenilenebilir enerji danışmanlığı: Son dönemde yenilenebilir enerji yatırımları hız kazandı. Bu şirketler için hem PR ve pazarlama açısından hem de yeni enerji kaynaklarını kullanma açısından önemli bir hamle olabilir. Bu alanda kendini geliştirecek başarılı mühendisler, MBA veya pazarlama mastırı da yaparlarsa ilerleyen yıllarda çok iyi şartlarda rahatlıkla iş bulabilirler.
* Yenilenebilir enerji mühendisliği: Şu anda İstanbul Teknik Üniversitesi’nde bulunan Enerji Enstitüsü enerji mühendisi yetiştiriyor. Geçmişte bu bölüm, nükleer enerjiye odaklanmışken şu anda yenilenebilir enerji ve konvansiyonel enerjiyle ilgili branşlarda da eğitim veriyor. Buradan mezun olacak kişiler ilerleyen yıllarda yenilenebilir enerji mühendisi unvanını alabilir ve bu alanda oluşacak meslek açığını kapatabilir. Bu alanlarda eğitim veren başka bir bölüm de Bahçeşehir Üniversitesi’nde açılan Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü. Bu bölüm mezunlarını oldukça cazip kariyer fırsatları bekliyor. Bu bölümden mezun olup MBA veya pazarlama mastırı yapanların önü ise daha da açık.
* Rüzgar enerjisi uzmanlığı: Rüzgar, en bilinen ve en popüler yenilenebilir enerji kaynaklarından biri. Ülkemizde şu anda çok sayıda şirket, rüzgâr türbini yapmaya başladı. Bu meslek açısından da büyük açık var. Rüzgâr enerjisi alanında ülkemizde yüksek lisans ve doktora eğitimi veren sadece bir kurum var. O da Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rüzgâr Enerjisi Araştırma Merkezi. Burada rüzgâr enerjisi, rüzgâr türbinleri ve teknolojileri üzerine eğitimler veriliyor. Mezunları iş bulma konusunda çok şanslı görünüyor.
* Green marketing danışmanlığı: Şirketlerin çevre politikaları ve çevreyle ilgili sosyal sorumluluk planlarını yürütmek ve duyurmaktan sorumlu. Ürünün üretiminden tüketimine kadar çevre ve doğa dostu olmasını ve doğaya katkı yapmasını sağlamak gibi görevleri yürütecek, pazarlama, işletme, endüstri veya çevre mühendisliği bölümlerden mezun, kendini pazarlama odaklı yetiştirmiş kişiler bu alanda çalışabilir. Şirketler, çevre bilinci geliştikçe böyle danışmanlara daha fazla ihtiyaç duyacaklar.
* Yeşil insan kaynakları yönetmenliği: Çalışanlar arasında çevre duyarlılığı yaratmaya, onların şirket kaynaklarını daha tasarruflu kullanmalarını sağlamaya yönelik bir pozisyon. Gereksiz kaynak tüketimini engelleyecek, ortak araç uygulaması, personelin çevreyle ilgili projelere katılımı, ofis ve çevrenin doğaya uygun ve doğaya zarar vermeyecek şekilde düzenlenmesi işlerini yapacak; işletme, insan kaynakları, çevre konusunda bilgili insan kaynakları yönetmenlerine ve uzmanlarına ilerleyen yıllarda daha çok ihtiyaç duyulacak.
* Çevre ve enerji hukuku uzmanlığı: Şirketlerin doğal kaynaklar ve enerji konularını yasal mevzuata uygun şekilde ve çevreyle uyumlu şekilde yönetecek uzmanlara ihtiyaçları var. Bu uzmanlar, kamu ve özel sektör arasındaki hukuksal konuları çözecek, ilerleyen yıllarda AB uyum yasaları çerçevesinde şirketlerin bu yasalara uygun çalışmasını sağlayacak. Bu şekilde çalışacak enerji hukuku uzmanlarına büyük ihtiyaç duyulacak. Bu alanda bir Enerji Hukuku Araştırma Enstitüsü kurulmuş durumda.
* Organik tarım mühendisliği: Organik ürün yetiştiriciliği son dönemde çok gelişti. Henüz bu alanda eğitim veren bir üniversite yok. Ancak ziraat mühendisleri kendilerini bu alanda geliştirirlerse önemli bir iş imkânına kavuşabilirler.
* Doğal yaşam koçluğu: Gıda mühendisliği, ziraat mühendisliği, çevre ve ekoloji mühendisliği alanlarından birinden mezun olup sosyoloji, iletişim, psikoloji, sağlık alanında da kendini takviye eden meslek sahipleri doğal yaşam koçu olabilir. Bunlar, hizmet verdikleri kişinin yediği yemeklerden yaptığı sporlara, tatil yapacağı yere kadar her şeyi planlayabilir. İnsanların daha uzun ve kaliteli yaşamasına katkıda bulunabilirler.
Ekolojik turizm/tatil uzmanlığı: Önümüzdeki yıllarda doğa ve ekolojik turizm konusunda uzmanlaşmış, kendini yetiştirmiş rehberlere/uzmanlara ve tesislere ihtiyaç olacak. Doğal kaplıcalara sahip yerler, yaylalar, ekolojik tatil köyleri, tatil çiftlikleri, orta yaş üstü tatilcilerin ve sağlıklı tatil isteyen kişilerin çekim merkezi olacak.
50 BİN YEŞİL YAKALI
Türkiye’de de yeşil işler son dönemde yapılan yenilenebilir enerji yatırımları ve AB ile başlayan çevre müzakereleriyle ivme kazanıyor. Şu anda istihdam edilen pozisyonlar arasında; yenilenebilir enerji danışmanlığı, yenilenebilir enerji mühendisliği, rüzgar enerjisi uzmanlığı, organik tarım mühendisliği, doğal yaşam koçluğu, ısı yalıtım uzmanlığı ile çevre mühendisliği başı çekiyor.
Hem kamu hem de özel sektörde yeşil işlerle ilgili ilerleyen yıllarda ciddi bir büyüme potansiyeli bulunuyor. İnsan kaynakları uzmanlarına göre, Türkiye’de daha çok organik tarım ve rüzgâr enerjisi alanında yoğunlaşma dikkat çekiyor. Şu anda çoğu büyük şirket de enerji ihtiyaçlarını azaltmak ve yenilenebilir enerji kullanabilmek için çalışmalara başlamış durumda. İlerleyen yıllarda daha çok şirketin yeşil enerjiye yönelmesi bu süreci tetikleyecek. Veriler, Türkiye’de 8 bin 500’ü kamu kurum ve kuruluşlarında olmak üzere 50 bin yeşil yakalının çalıştığını gösteriyor. Birkaç yıl içerisinde bu sayının iki katına çıkması muhtemel görünüyor. Hatta yeni meslekler bile ortaya çıkabilir. Örneğin, yeşil kozmetik veya organik kozmetik, ileride canlanması beklenen sektörlerden. Bu da yeni istihdamlar yaratabilir.
KAYNAK: http://www.milliyet.com.tr