Kooperatifler, karşılıklı yardımlaşma esasına göre kurulmuş sistemlerdir. Mali güçleri belirli bir işi ve hizmeti yerine getirmeye yetmeyen kişilerin güçlerini bir kurum altında birleştirerek bu hedeflerinin gerçekleştirmesini sağlayan sistemlerden birisi de kooperatiflerdir.
Piyasa mekanizması içinde kooperatifler, bazı mal ve hizmetlerin sunumunda ortaklarının pazarlık gücünü arttırmada, sermaye birikimini sürekli kılarak (ve sermayeyi sosyalleştirerek) ekonomik büyümeye katkıda bulunmada, "üretim ve bölüşüm" sürecini birbirleriyle ilişkilendirerek ekonomik tıkanıklığı aşmada, pazarlık gücünü toplulaştırarak dev firmalar karşısında rekabeti korumada ve piyasaların yapısını ve işlemesini düzenlemede önemli görevleri yerine getiren kuruluşlardır.
Özel sektör ve kamu sektörünün yanında üçüncü sektör olarak kabul edilen kooperatifler, aynı amaçlara sahip çıkan, aynı prensipleri ve ayni değerleri paylaşan kuruluşlardır.
Kooperatifçilik yeryüzünün en büyük sosyoekonomik akımı niteliğini taşımaktadır. 2006 itibariyle 92 ülkeden 230 ulusal ve bölgesel kuruluş ile 800 milyondan fazla bireysel ortağı bulunan dev bir kurum niteliğindedir. Birleşmiş Milletler, 1994 yılı için 3 milyara yakın yani dünya nüfusunun yarısının geçimlerinde kooperatiflerin katkı sağladığını tahmin etmektedir.
Kooperatifçilik bazı verilerle ifade edilecek olursa;
Kanada'da 3 kişiden 1’i, Norveç'te 3 kişiden 1’i, ABD'de 4 kişiden 1’i kooperatif ortağıdır.
Birleşik Devletler’de; 30 kadar kooperatifin yıllık iş hacmi 1 milyar USD’ın üzerindedir. Top 100 ABD kooperatifi, 117 milyar USD’lık bir gelir elde etmektedirler. Ek olarak, çiftlik sahibi 3 400 kooperatif, tarım ürünleri pazarının yaklaşık % 30’unu ellerinde bulundurmaktadırlar.
Çin’de 180 milyon insan kooperatif şemsiye altında toplanmıştır.
Hindistan’da 90 000 tarımsal ürün işleme ve pazarlama kooperatifi bulunmaktadır (1993); süt toplama, işleme ve pazarlama bakımından Hindistan kooperatifçiliği dünya ölçeğinde bir başarı örneğidir: 57 000 süt kooperatifinde 6 milyon çiftçi örgütlenmiştir; Hindistan’da tarımda kullanılan gübrenin yüzde 34?ü kooperatifler kanalıyla temin edilmektedir.
Kanada’da buğday ve tahılların yüzde 75’ini kooperatifler pazarlamaktadırlar.
Tüm Avrupa kıtasında kooperatifler 5 milyon insan istihdam etmektedir. 15 üyeli Avrupa Birliği (AB)’inde 180 000 kooperatif 3 milyondan fazla işçi çalıştırmaktadır.
Hollanda'da üretilen sütün yüzde 97'si, çiçek üretimi ve pazarlamasının yüzde 95'ini kooperatifler gerçekleştiriyor. Almanya'da süt üretimi ve pazarlamasının yüzde 76’sı, hububatın yüzde 70'ini, yaş meyve ve sebzenin yüzde 60'ını ve tüm tarım ürünlerinin yüzde 55'ini kooperatifler üretip pazarlamaktadır.
Danimarka'da et ve süt üretiminin yüzde 98'i kooperatiflerce gerçekleştirilmektedir. Ayrıca ihracatta da bu kooperatiflerin çok önemli bir etkinliği vardır.
İspanya'da zeytinyağının yüzde 70'i kooperatifler tarafından üretilmekte ve pazarlamaktadır.
Portekiz'de tarımsal kredilerin yüzde 66'sını tarım kredi kooperatifleri vermektedir.
Fransa ve Hollanda'da kooperatiflerin sahip olduğu bankalar ülkenin en büyük 5 bankası arasında yer almaktadır (Kaynak: ICA).
Kooperatifler birçok ülkede önemli başarı düzeylerine ulaşmışlardır:
Japonya’da, kırsal kesimin kalkındırılmasında kooperatifler büyük rol oynamışlardır.
ABD’de, kırsal kesimin aydınlanmasında ve elektrik enerjisi temininde büyük başarılar göstermişlerdir.
Romanya’da kooperatifler ülkenin en iyi gezi ve dinlence örgütünü kurup çalıştırmaktadırlar.
Fransız tarım kooperatifleri yeryüzündeki ikinci en büyük kredi ve bankacılık sistemini gerçekleştirmişlerdir.
ABD 1930’lardan, AB 1960’lardan bu yana tarımını ithalatçı yapıdan çıkarıp ihracatçı bir yapıya dönüştürmüşlerdir. Bu dönüşüm sürecinde çiftçilerin ilk el pazar ve sanayi organizasyonlarının örgütlenmesini sağlayacak şekilde, kendi kooperatifleri ile yer almalarını sağlayıcı politikalar izlenmiştir. Örneğin 1920’li yıllarda ABD kırlarında yaygın bir kooperatifleşmenin sağlanabilmesi için Amerikan hükümetleri 69 milyar dolar bir kaynak ayırmış ve kırsal kesimin örgütlenmesi için yaygın bir yayım süreci başlatılmıştır.