İnsan beslenmesinin devamlılığının sağlanabilmesi için, tarımsal faaliyetlerin yürütülmesi zorunludur. Bu faaliyetleri yürüten üreticiler, zaman içerisinde bazı faktörlerin etkisi ile aynı üretim alanında sürekli olarak bir türe ait bitkileri yetiştirmeye başlamışlardır.
İnsan beslenmesinin devamlılığının sağlanabilmesi için, tarımsal faaliyetlerin yürütülmesi zorunludur. Bu faaliyetleri yürüten üreticiler, zaman içerisinde bazı faktörlerin etkisi ile aynı üretim alanında sürekli olarak bir türe ait bitkileri yetiştirmeye başlamışlardır. Bir üretim alanında sürekli olarak aynı bitki türünün yetiştirilmesi “tek bitki üretimi-monokültür” olarak tanımlanır. Tek ürün üretimine üreticileri yönlendiren nedenler arasında; üretilen ürünün piyasada yüksek fiyat bulması, tüketiciler tarafından sürekli talep edilen bir ürün olması, üretimi kolay olması ve üreticinin üretimini bilmediği bitki türlerinin üretiminden kaçınması gibi nedenler sayılabilir.
Tek ürün üretiminin zaman içerisinde yaratmış olduğu pek çok olumsuzluklar vardır. Bunlar; sürekli olarak toprağın belli derinliğindeki su ve besin maddesinin tüketilmesi, tüketilen besin maddesinin telafi edilmesini amaçlayan aşırı sentetik gübre kullanımı sonucunda bunların kalıntılarının su kaynakları ile toprak kirliliğine neden olarak doğadaki yaşam zincirini olumsuz etkilemesidir. Ayrıca, yetiştirilen türe ait hastalıkların etkinliğinin, zararlılarının yoğunluğunun artması ve bunların etkinliğini önlemek amacıyla aşırı miktarda zirai mücadele ilaçlarının kullanımı sonucunda doğada mevcut olan yararlı-zararlı böcek dengesinin ortadan kalkması, bu ilaçların toprakta ve üretilen ürün üzerinde biriken kalıntıları sonucunda doğa ve insan sağlığının tehdit altında olması, toprak mikroorganizma yapısının bozulmasıyla toprak faunasının olumsuz etkilenmesidir.
Organik tarım, ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik olarak, çevreye ve insana dost üretim sistemlerini içermekte olup, sentetik gübre ve zirai ilaç kullanımını yasaklamasının yanında, organik ve yeşil gübreleme, ekim nöbeti, toprak muhafazası, bitkinin direncini arttırma, parazit ve predatörlerden yararlanmayı ve bütün bu işlemlerin kapalı bir sistem içerisinde yürütülmesini amaçlayan üretim sistemidir (İlter ve Altındişli, 1998).
Organik tarımda, hatalı uygulamalar sonucunda yapısı bozulan toprağın iyileştirilmesi ve içindeki mikroorganizmaların korunup beslenmesinin sağlanması, toprağın tek yönlü sömürülmesi önlenerek doğal verimliliğinin devam ettirilmesi ana ilkelerden birisidir. Bunu sağlamanın etkili yöntemlerinden bir tanesi ise; iyi planlanmış ekim nöbetlerinin uygulanmasıdır.
Sebzeler içermiş oldukları mineral ve vitaminleri ile insan beslenmesinde önemli rol oynayan bitki türleridir. Kültürü yapılan sebzeler değişik familyalara aittir ve her birinin toprak ve iklim istekleri farklıdır. Bir kısmı derin köklü (domates, biber, kabak), bir kısmı yüzlek köklüdür (salatalar, ıspanak). Bir kısmı serin iklim sebzesi (ıspanak, salatalar, lahana, karnabahar), bir kısmı yazlık sebzelerdir (domates, biber, patlıcan, kabak, hıyar, karpuz, bamya).
Organik tarım esasları çerçevesinde yürütülecek sebze ekim nöbetleri, sebze türlerinin özellileri dikkate alınarak hazırlanıp uygulanır ise; gelecek nesillerden ödünç olarak alınıp kullanılmakta olan topraklar, gerçek sahiplerine yapısal bozukluğa uğratılmadan teslim edilebilecektir.
DOSYANIN DEVAMINI GÖREBİLMEK İÇİN BURAYI TIKLAYINIZ...>>>
Doğa Dostuyuz