Hastalık Tanımı :
Etmenin miselyumları gelişmenin başlangıcında renksiz, sonraları beyaz ve bölmelidir. Konukçu epidermis dokusunda gelişir ve bitki yüzeyinde bir miselyum örtüsü oluşur. Kısa ve dik olan miselyumlardan oluşan konidioforlar üzerindeki konidiumlar renksiz, fıçı veya elipsoid şeklinde ve plazması vokuollu ve granüllüdür. Konidiumlar zincir şeklindedir ve olgunlaşınca dağılırlar. Bir zincir üzerinde 5-11 konidium bulunmaktadır.
Kleistotesyumlar koşullara bağlı olarak sürgünler üzerindeki miselyumlar arasında armut veya küre şeklinde oluşmaktadır. Dış çeper hücreleri muntazam olmayıp renkleri açık kahverenginden koyu kahverengine kadar değişir. Tutunucuları basit miselyum şeklinde, biraz kıvrımlı olup fazla uzun değillerdir. Kleistotesyumlar içinde bir askus bulunmaktadır. Askuslar yuvarlak veya yumurta şeklinde kalın çeperli olup içinde 8 askospor bulunur. Askosporlar oval veya yumurta şeklinde, belirsiz vokuollu, granül plazmali ve renksiz görünümdedir.
Fungus kışı koşullara bağlı olarak miselyum ve kleistotesyum şeklinde geçirmektedir. Koşullar kleistotesyum oluşumuna uygun ise miseller genellikle fonksiyonlarını yitirirler. Fungus kışı kleistotesyum şeklinde geçirmiş ise, ilkbaharda askosporlar primer enfeksiyonları gerçekleştirmektedir. Enfeksiyondan sonra miselyum ve miselyurn üstünde konidiumlar oluşmaktadır. Eğer fungus kışı miselyum şeklinde geçirirse, mi-selyumun ilkbaharda sürgünde gelişmesiyle yeni miseller ve konidiler oluşmaktadır. Her iki durumda da konidiler sekonder enfeksiyonları gerçekleştirirler. Konidium oluşumu sürdükçe yeni enfeksiyonlar oluşacaktır. Sonbaharda havaların soğuması ve konukçuda yeni besinlerin oluşmaması nedeniyle konidium oluşumu durur ve sürgünler üzerindeki miselyumlann çeperleri kalınlaşır. Çeperleri kalınlaşan miselyumlar arasında kleistotesyumlar oluşmaktadır.
Şeftali küllemesi etmeninin gelişimi için uygun sıcaklıklar 21-28 °C' dir. Konidiumların çimlenmesi için ise, 15-25 °C sıcaklıklar optimum değerlerdir
Yaşayış :
Hastalık, yaprak, sürgün ve meyvelerde belirti oluşturmaktadır. İlkbaharda genç sürgün uçlarındaki yapraklarda önce hafifçe bir kabarıklık, yağlımsı bir görünüş ve renk açılması meydana gelmektedir. Daha sonra kabarıklığın arkasındaki yüzeyde gri, beyaz unumsu bir tabaka oluşur. Yaprağın şiddetli enfeksiyona uğramış kısmı az gelişmekte, eni daralmakta, içe doğru kıvrılmaktadır. Bu yapraklar zamanla kavrularak, hafif kırmızımtırak renk alır ve erken dökülürler. Fungus sürgün ucundan itibaren 3-4 yaprağı enfeksiyon yapabilme yeteneğindedir.
Fungus tarafından enfeksiyona uğramış yeşil sürgünler enfeksiyona uğradıkları yerden bükülmekte, gelişme yavaşlamakta ve alt kısımlardan yeni sürgünler oluşarak süpürgeleşme görülmektedir. Hastalıklı sürgünlerin uçları kütleşip, gözler arası kısalmakta ve göz oluşumu engellenmektedir. Şiddetli enfeksiyonlarda ise sürgünlerin uç kısımları kurumaktadır. Sonbahara doğru enfeksiyona uğrayan sürgünlerin üzerinde grimsi-beyaz miselyum yığınları oluşmaktadır.
Çağla büyüklüğündeki meyveler fungus enfeksiyonuyla hastalandırılmakta ve meyveler üzerinde beyaz lekeler oluşmaktadır. Hastalıklı meyveler iyi gelişememekte, çatlamalar görülmekte ve tadı bozulmaktadır. Döllenme sırasında gerçekleşen enfeksiyonlarda meyveler gelişemeden dökülürler. Şeftali küllemesi hastalığı, oluşacak meyve sayısı ve kalitesini etkilemektedir. Ayrıca, yıllık sürgünlerde oluşacak göz oluşumunu etkilediği, ve yaprakları hastalandırdığından dolayısıyla gelecek yılın odun ve meyve gözlerinin gelişimini engellediği için verim üzerinde etkili olabilmektedir. Epidemi yıllarında hastalığın ağacın gelişimine ve verimine % 80-100 oranında etkili olduğu belirlenmiştir. Koşullara göre değişmekle beraber, tüm bölgelerimizde hastalık görülmektedir.
Kültürel Önlemler :
Hastalığın kuruttuğu sürgün, filiz ve obur dallar enfeksiyonlu kısmın 20 cm altından budanarak bahçeden uzaklaştırılmalıdır veya y kılmalıdır. Sık dikimden ve ağaçların havalanmasını engelleyecek budama şekillerinden kaçınılmalıdır. Ekonomik önemi olmayan duyarlı çeşitlerle bahçe tesis edilmemelidir.
Kimyasal Mücadele :
İlaçlamalar rüzgarsız havalarda ve günün serin saatlerinde yapılmalıdır. İlaç bitki aksamının tümünü kaplayacak şekilde uygulanmalıdır. Çok sıcak kuru havalarda kükürtlü preparatlar kullanılmamalıdır.
İlaçlama Zamanı :
Hastalığa karşı 1. ilaçlama zamanı önceki yıllardaki hastalığın yoğunluğuna göre belirlenmelidir. Eğer bir yıl önce epidemi söz konusu değilse 1. ilaçlama belirtiler görülür görülmez yapılmalıdır. Eğer epidemi görülmüş ise, yapılacak surveylerde budamadan sonra ağaçlardaki hastalıklı sürgün oranı % 3 oranında ise, ilk enfeksiyonların başlamadığı dönemde l. ilaçlama yapılmalıdır. Bunun için de bölgelerde önceki yıllarda ilk belirtilerin görülme tarihinden en az 5 - 8 gün (fungusun inkübasyon süresi) önce ilaçlamalar başlamalıdır. Yıllara, bölgelere ve bahçenin özelliklerine göre değişmekle birlikte Bursa'da ilk enfeksiyonların sürgünler ortalama 20 cm. uzunluğa ulaştığında başladığı belirlenmiştir. Diğer ilaçlamalar bitkinin gelişmesine, fungisidin etki süresine göre 8-12 gün aralarla hastalık baskı alında tutuluncaya kadar uygulanır. Epidemik yıllarda gerekirse hasattan sonra da büyüyecek olan sürgün ve yapraklan korumak için mücadele sürdürebilir
İlaç Detayları :
Etken Madde Formülasyon Miktar
Benomyl %50 WP 60 g
Bupirimate 2500 g/l EC 40 ml
Dinocap 370 g/l EC 50 ml
Kükürt %73 WP 500 g
Kükürt %80 WP 400 g
Nitrothalissopropyl S %16,7 +%53,3 WP 150 g
Pyrazophos 300 g/l EC 50 ml
Triadimefon %5 WP 50 g
Triforine 190 g/l EC 125 ml