Meyvecilik, tarımın uzun vadeli yatırım ve dolayısıyla iyi bir planlama gerektiren bir koludur. Meyve bahçesi tesisinden itibaren, gençlik kısırlığı dönemine bağlı olarak 3-4 yıl sonra ilk meyveler görülmeye başlar.
Organik Meyve Yetiştiriciliği
BAHÇE BİTKİLERİNDE ORGANİK YETİŞTİRME TEKNİKLERİ
(Meyveler)
ORGANİK MEYVE YETİŞTİRİCİLİĞİNİN ÖNEMİ
Meyvecilik, tarımın uzun vadeli yatırım ve dolayısıyla iyi bir planlama gerektiren bir koludur. Meyve bahçesi tesisinden itibaren, gençlik kısırlığı dönemine bağlı olarak 3-4 yıl sonra ilk meyveler görülmeye başlar. Bunun yanında tür, çeşit, uygulanan tarım teknikleri ve ekolojiye bağlı olarak 8-12 yılda ekonomik verime başlanır. Yine ekonomik üretim dilimi aynı kriterlere bağlı olarak 30-50 yıl arasında değişim gösterir. Zeytin, nar gibi kendini yenileme özelliğinde olan meyvelerde bu süre 80-100 yıl olabilir. Böylece, meyveciliğin genel esaslarının özel koşullara ve isteklere göre uygulandığı iyi bir planlama ile uzun vadeli gelir getirici bir tür fabrika kurulmuş olur.
Ülkemizde meyveciliğin modern anlamda yapıldığı varsayıldığında, üretim genellikle ticari çeşitlerle yapılır. Ticari çeşitlerden öngörülen verimin alınması kültürel işlemlerin tam ve eksiksiz olarak yapılmasını gerekli kılar. Konvensiyonel meyvecilikte, çeşitli etkenlerle ilaç ve gübre kullanımında normalin üzerinde bir uygulama söz konusudur. Bunun sonucunda üretici açısından, ilaç ve gübre masraflarında gereksiz artış, zaman kaybı; tüketici cephesi ele alındığında; gereksiz masrafların yansıtıldığı bir ürün fiyatı, katkı ve kalıntı maddelerinin bulunan ürünleri tüketme; çevre açısından risk altındaki toprak ve su kirliliği demektir. Bu olumsuzlukların giderilmesi, önce ilaç ve gübrenin gerektiği kadar kullanılması, sonra minimuma indirme ve sonra organik gübre ve ilaç gibi girdilerin kullanımına öncelik verilmesidir. Yalnız, Konvensiyonel Tarımdan Organik Tarıma geçişte çok akılcı davranılması gerekmektedir.
Diğer taraftan, ekonomik, sosyolojik ve jeolojik nedenlerden dolayı modern tekniklerin uygulanamadığı ya da yetersiz uygulandığı, genellikle lokal çeşitlerle meyve yetiştiriciliğinin yapıldığı yörelerimizde organik yetiştiricilik ile dezavantajlı durumu avantaj haline mümkündür.
Geleneksel ya da modern meyvecilik olarak tanımlanan meyvecilik tekniklerinden organik (=ekolojik=Biyolojik) meyvecilik tekniklerinin uygulanması yolunda eğilimlere paralel olarak ortaya çıkan talebi değerlendirmek, mevcut durumu değerlendirmek ve atalarımızdan miras kalan mirası değerlendirmek amaçlanmalıdır.
ORGANİK MEYVE BAHÇELERİNİN KURULMA ESASLARI
Organik Meyve Yetiştiriciliği amacıyla bahçe kurmada dikkate alınması gerekli
esaslar Klasik ya da Konvensiyonel esaslarla benzerlik gösterir. Organik meyve bahçelerinin kurulması için başlıca iki faktörün ele alınması gereklidir; Ekonomik Faktörler ve Ekolojik Faktörler.
2.1.1. Ekonomik Faktörler
Kurulacak meyve tesisinde bitkilerden ekonomik olanların yetiştiriciliği yapılır. Üretilmesi planlanan ürünlerin uzun vadede gelecekteki arz talep dengesine bağlı olarak muhtemel sınırlamalar olabilir. Bu durum gelecekteki tüketim tercihlerinin değişmesine bağlı olarak değişim gösterebilir. Yine uzun vadede üretim girdilerinin maliyetlerinde artış olabilir.
Ekolojik Faktörler
Meyve ağaçlarının büyüme ve gelişmelerini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Meyvelerde çeşitliliği belirleyen en önemli faktör genetik yapı ve çevredir. Örneğin 0900 Ziraat kiraz çeşidi , Gemlik Zeytini genel olarak her ekolojik koşulda aynı yapıyı gösterir. Bu çeşitler farklı yörelerde yetiştirildiklerinde, genetik yapı aynı kalmakla birlikte çevre şartlarından dolayı bazı değişimlere gösterirler. 0900 Ziraat çeşidi uygulanan kültürel tekniklere bağlı olarak, meyve tutum düzeyi, suda eriyebilir kuru madde içeriği, tat, olgunlaşma zamanı bakımından farklılıklar gösterir. Benzer ya da farklı ekolojide zaman içinde mutasyonlar ve çevre koşullarından etkilenmeler sonucunda 0900 Ziraat çeşidinin farklı türevleri oldukları ileri sürülen Dalbastı Malatya, Allahdiyen çeşitlerinde olduğu gibi zamanla bu durum genetik yapıda da kendini gösterir, farklı tip, klon ya da çeşitler oluşabilir. Bu durum zeytin için de geçerlidir. Nemli ve yağışlı bir iklimin egemen olduğu Marmara Bölgesinde ince bir kabuk yapısına sahip olan Gemlik Zeytini, daha kurak ve nem düzeyinin daha düşük olduğu İç Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde daha kalın bir kabuk yapısı oluşturur. Yine Aynı çeşit içinde farklı klonlar ortaya konmuştur. Görüldüğü gibi doğada sürekli bir gelişim ve etkileşim vardır. Genetik farklılık ele alındığında, oluşan ve genetik olarak farklı yapıda olan birçok ekotiplerden bulundukları çevrenin ekolojik şartlarına adapte olanlar yaşarlar.
YAZININ DEVAMINI GÖREBİLMEK İÇİN BURAYI TIKLAYINIZ...>>>
Niğde Tarım İl Müdürlüğü