Kloroz’un demir noksanlığından ileri geldiği durumlarda yaprak damarları yeşil, buna mukabil damarlar arası doku sarıdır. Belirti genç yapraklarda başlar, yaşlı yapraklara doğru ilerler. Böyle yaprakların kenarlarında zamanla kırmızımtırak veya kahverengi kurumalar oluşur. Fotosentezin aksaması nedeni ile gelişme yavaşlar, verim düşer ve neticede ağaç ölebilir.
Kloroz, bitki bünyesine alınan ihtiyaç fazlası kirecin, bitki bünyesinde bulunan serbest demirin tutmasından ileri gelir. Klorofil teşekkülünde katalizatör olarak görev yapan demir, kireç tarafından tutulduğu hallerde bu görevi yapamaz.
Demirin tutulması sadece bitki bünyesinde olmaz. Aşırı kireçli topraklarda Demir II bileşikleri. Demir III bileşiklerine dönüşerek toprağa bağlanır ve bitki tarafından alınamaz.
Ayva ağaçlarında azot noksanlığında, yapraklar küçük, dar, açık yeşil renkli olur. Yaşlı yapraklar sarımsı portakal renkli veya kırmızımsı mor renkli olabilir ve erken dökülürler. Yaprak sapları dal ile dar açı oluşturacak şekilde bir görünümdedir, ince ve kısadır ve eğer noksanlık çok şiddetli ise sapları öldüğü görülür. Sürgün gelişimi zayıftır. Tomurcuk ve çiçek sayısı az, çiçeklerin döllenme suresi kısadır. Meyveler olgunlaşmadan renklenirler.
Ayva bahçelerine ilkbaharda azotlu gübre verildiğinde meyve kalitesi iyileştiği gibi dökülmede azalır. Fakat verilen azotlu gübrenin Ayvalar olgunlaşmadan evvel tükenmiş olması arzu edilir.
Ayva ağaçlarında bor noksanlığı benzer zararlanmalar yaparlar. Çiçek soğuktan zarar görmüş gibi aniden solar ve siyah kahve renk alırlar. Fakat bu haliyle düşmeyip bir süre dalda dururlar. Don zararları aynı görüntüyü yaratmakla beraber, don etkilenmiş çiçekler hemen dökülürler. Şiddetli noksanlık halinde yaprak çıkışı gecikir. Vegetatif büyüme noktaları ölür, sürgünler kısa olur, yapraklar küçük ve bozuk şekilli olurlar. Ancak yapraklarda kloroz görülmez. Ayva, elma armut meyvelerinde büyük şekil bozuklukları ve iç ve dışta mantarlaşmalar görülür. Meyveler normalden küçüktür ve bazen çatlamalar olur. Bor noksanlığından ileri gelen dış mantarlaşmalar, kalsiyum noksanlığın dan ileri gelen acı benek hastalığı ile karıştırılmamalıdır. Acı benek dalda ya çok geç dönemde veya daha çok hasattan sonra, depolama sırasında ortaya çıkar.
Ayva ağaçlarında çinko noksanlığının tipik belirtisi, daralmış, küçülmüş yapraklar ve rozet oluşumudur. Bu ölçümün nedeni ise boğum araları uzunlukları oldukça kısalmış olmasıdır. Yaprak kenarları bazen dalgalı bir hal alırlar. Yaprak yüzeyin de damar kenarları yeşil kalmak üzere, damar aralarında sari mozaik şeklinde lekeler oluşur. Noksanlık çok şiddetli değilse sadece yaprakları etkiler, sürgün gelişimi normal devam eder. Ancak noksanlık şiddetli ise sürgün gelişimi tamamen durur.
Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır veya tamamen yok olur. Taş çekirdekli meyvelerin meyve etlerinde kararmalar görülür.
Ayva ağaçları çeşitlerine göre çinko noksanlığını duyarlık bakımından aralarında büyük farklılıklar gösterirler.
Ayva ağaçlarında fosfor noksanlığında yapraklar küçük, koyu yeşil renkli, bronz veya mor lekeli olurlar. Yaprak saplan kırmızımsı renkli olup dal ile bağlantıları dar ay yapacak şekilde dik dururlar.
Seyrek bir yaprak sistemi vardır.
Yaşlı yaprakların kenarlarında koyu kahve nekrozlar oluşur. Erken yaprak dökümü görülür. Çiçek ve meyve sayısı azdır. Meyveler küçük kalır ve olgunlaşmadan dökülür. Meyveler cansız donuk renkli, sert ve sık bir dokuya sahip olup, tatsızdırlar.
Fosfor miktarı azota oranla aşırı fazla olduğu takdirde de meyve eti yine kaba dokulu olur.Ayvada magnezyum noksanlığında özellikle uzun sürgünlerin yaşlı yapraklarında, damar aralarında, ayri muntazam şekilli, açık yeşil, sarı bazen grimsi yeşil renkli lekeler oluşur. Damar arası lekeler bazı durumlarda yaprak kenarlarına kadar genişler. Lekeler hızla kırmızımsı kahverengi nekrozlara dönüşür. Yapraklar daha sonra solar, kıvrılır, kurur ve erken dökülür. Meyveler tatsız ve kokusuz olurlar. Golden Delicious çeşidi Ayvalar magnezyum noksanlığına fazla duyarlıdırlar.Ayva potasyum noksanlığında yaprakların kenarlarında esmer ve kahve renkli kloroz oluşur ve bu bölgeler kurur. Buna karşılık yapraklar bu haliyle ağaç üzerinde çok uzun süre kalabilirler. Meyveler küçük ve soluk, kalın kabuklu olurlar. Seker miktarı az ve tadı ekşi olur.
Ayva bahçelerine verilecek gübre miktarı toprak işleme usulüne, toprağın karakterine, ağacın büyüme gücüne, yaşına, alınan mahsul miktarına göre değişir. En iyisi verilecek gübre miktarı toprak ve yaprak analizleri ile tespit edilmelidir.
Ayva ağaçlarında potas eksikliğinde evvela yapraklarda sararma başlar, sonra kahverengi olan yapraklar tamamıyla kuruyup ölür. Kurak senelerde potas eksikliği daha fazla zararlı olur. Potasyum ağaçların fotosentez, nişasta ve şeker yapmasında tesiri olan bir elemandır. Çiçek gözlerinin teşekkülünde rol oynadığı için dolayısıyla potasyum periyodisiteyi önler.