Frenk üzümü (Latince adı: Ribes Rubrum, Bektaşi Üzümü de deniliyor); Kuzey ve Doğu Avrupa'da yaygın olsa da, büyük meyveleri olan kültür türleri ilk olarak 17.yüzyılda Belçika ve kuzey Fransa'da yetiştirilmeye başlanmıştır. Kuzey Yarımkürenin ılıman kesimlerinde doğal olarak yetişir. Yemişi uzun salkım şeklinde olup, taneler, ufak ve kırmızıdır. Tadı mayhoştur. 150 kadar türü vardır. Değişik renklerde olabiliyor: Kırmızı (Ribes Rubrum), Siyah ve Sarı
Frenk üzümü (Latince adı: Ribes Rubrum, Bektaşi Üzümü de deniliyor); Kuzey ve Doğu Avrupa'da yaygın olsa da, büyük meyveleri olan kültür türleri ilk olarak 17.yüzyılda Belçika ve kuzey Fransa'da yetiştirilmeye başlanmıştır. Kuzey Yarımkürenin ılıman kesimlerinde doğal olarak yetişir. Yemişi uzun salkım şeklinde olup, taneler, ufak ve kırmızıdır. Tadı mayhoştur. 150 kadar türü vardır. Değişik renklerde olabiliyor: Kırmızı (Ribes Rubrum), Siyah ve Sarı
İçeriğinde yüksek oranda C vitamini, meyve asidi ve lif bulunur.
Kırmızı frenk üzümü ateş düşürücü, terletici, adet ağrılarında rahatlatıcı, hafif laksatif (ishal yapıcı), kanama önleyici, iştah arttırıcı, idrar söktürücü ve sindirime yardımcı özelliklere sahiptir.
Geleneksel Çin Tıbbında 50 temel bitkiden biri olan Frenk üzümü Standford Üniversitesinde yapılan bir çalışmaya göre, kanser hücrelerinin ilaçlara gösterdiği direnci kırıyor.
Frenk Üzümü'nün karaciğere faydaları klinik olarak ispatlandı. Frenk üzümün çekirdeğinde karaciğeri koruyan ve bağışıklık sistemini güçlendiren,şizandrin lignanları,deoksişizandrin,gomisin ve pregomisin maddeleri bulunuyor. Frenk üzümünde bulunan lignanların karaciğer hasarlarını önlediği, karaciğerin yenilenmesine yardım ettiği ve karaciğerin fonksiyonlarını normale döndürdüğü araştırmalar sonucunda tespit edilmiştir. Frenk üzümünün kronik hepatit hastalarının karaciğer fonksiyonlarını da geliştirdiği de tespit edilmiş durumdadır.
Aktif oksijen radikalleri üzerinde antioksidan özelliği tespit edildi.
Almanya'da yapılan bir araştırmaya göre, günde bir bardak frenk üzümü suyu içmek böbrek taşı oluşumu riskini de azaltıyor.